Fekal Kalprotektin Düzeyi ile Gastrointestinal Sistem Enfeksiyonları Arasındaki İlişkinin Araştırılması


Gözün Şaylan E., Aydoğan O., Yetim A. B., Yiğitbaşı T., Çopur Çiçek A.

XLI. Türk Mikrobiyoloji Kongresi, Antalya, Turkey, 14 - 17 November 2024, pp.1098-1099, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1098-1099
  • Istanbul Medipol University Affiliated: Yes

Abstract

Giriş ve Amaç: Gastroenteritler, enfeksiyon kaynaklı tüm ölümler arasında üçüncü sırada yer almaktadır. GİS enfeksiyonu etkenlerinin dağılımının bilinmesi, doğru tanı ve etkin tedavi açışından önemlidir. Kalprotektin, immunomodülatör, antimikrobiyal ve antiproliferatif etkilere sahip sitozolik bir proteindir. Enfeksiyon, inflamasyon ve malignitelerde kalprotektin seviyesi artar. Bağırsak enflamasyonunda fekal kalprotektin seviyeleri artar. Bu nedenle kronik ishalin inflamatuar nedenlerini inflamatuar olmayan nedenlerden ayırmada yararlı olabilir. Çalışmamızın amacı kalprotektin test istemiyle rutin olarak laboratuvarımıza gönderilen gaita örneklerinden RT-qPCR yöntemiyle GİS enfeksiyonu etkenlerinin araştırılmasıdır. Çalışmamızın kısıtlılığı diğer enflamasyon bulguları ve belirteçleriyle uyumun değerlendirilememesidir.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza fekal kalprotektin test istemiyle laboratuvarımıza gönderilen 116 hastanın gaita örneği dahil edildi. Fekal kalprotektin düzeyleri ELISA tabanlı bir test olan Alegria Calprotectin ile belirlendi. GIS enfeksiyonu etkenleri ise duyarlılığı %98,93, özgüllüğü ise %99,14 olarak bildirilen Bio- Speedy® Gastroenterit RT-qPCR MX-24T Panel (Bioeksen, Türkiye) ile araştırıldı.

Bulgular ve Sonuç: Çalışmamıza dahil edilen katılımcıların demografik verileri ile ortalama kalprotektin düzeyleri Tablo 1’de verildi. 18 (%15,51) örnekte hem kalprotektin hem de GIS paneli pozitifliği saptandı. En sık saptanan bakteriyel etkenler EPEC, EHEC ve EAEC (17 hasta; %14,65) gibi Escherichia coli serotipleriydi. En sık saptanan viral etken Norovirüs, paraziter etken ise Entamoeba histolytica olarak belirlendi. 56 (%48,27) hastada hem kalprotektin hem de GIS paneli negatifliği saptandı. Kalprotektin testi pozitif olan 45 hastanın %60’ında (27) GIS panel sonucu negatif olarak belirlendi. Kalprotektin pozitifliği ile GIS paneli sonuçları arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı (p>0.05). Fekal kalprotektin düzeyleri, viral, bakteriyel ve paraziter gastrointestinal enfeksiyonlar sırasında artabilir, ancak bu artışın derecesi enfeksiyonun tipine ve şiddetine bağlı olarak değişebilmektedir. Mevcut çalışmalar bakteriyel, viral ve paraziter enfeksiyonlarda kalprotektin düzeylerinin farklılığına vurgu yapsa da çalışmamızın sonuçları enfeksiyon tipi ile kalprotektin düzeyi arasında bir ilişkinin varlığına işaret etmemektedir. GIS enfeksiyon etkenleri ile kalprotektin düzeyi arasındaki ilişkinin varlığının gösterilebilmesi için klinik korelasyonla birlikte daha geniş ve ileri çalışmalarla değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, fekal kalprotektin düzeylerinin enfeksiyon etkenleri için belirteç olarak kullanılmasından ziyade enflamasyonun şiddetini değerlendirmede yardımcı olabileceğini düşünmekteyiz