Akademik Veri Yönetim Sistemi
YENİLENEBİLİR ENERJİ BÜLTENİ, sa.3, ss.1-10, 2017 (Hakemsiz Dergi)
Enerji talebi kısmen hava şartlarına bağlıdır ve iklim değişikliğinin hava sıcaklığına olan etkilerinin enerji sistemleri üzerinde doğrudan tesirlere sahip olması muhtemeldir. Değişen bölge iklim deseni ve küresel ısınma dolayısı ile olabilecek iklim değişikliklerinin dünyanın çeşitli yerlerinde gelecek enerji tüketimi davranışını etkilemesi de beklenmektedir. Net etki bölgenin halen oldukça “soğuk” ve “sıcak” iklime sahip olmasına bağlı olarak mevsime göre değişiklik gösterecektir. 21. Yüzyılda insan topluluklarının en fazla ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarından, alışıla gelmiş olan fosil türden olanlarının, çevreyi ve atmosferi kirleterek iklim değişikliğine sebep olduğu bilinci yavaş yavaş insanlığın gündemine oturmaktadır. Özellikle son 20 yılda araştırma merkezleri, hükümet erkânı ve basın-yayın bu konudaki görüşleri ve araştırmaları hemen kamuoyunun gündemine getirmektedir. Fosil kaynakların yol açtığı anlaşılan sera etkisi, küresel ısınma, iklim değişmesi ve ozon tabakasının incelmesi gibi ülke sınırlarını aşan sorunların etkilerinin azaltılması için uluslararası bilinç ile hareket edilmesi gerekmektedir. Bu hedefe ulaşabilmek için son 30 yılda uluslararası toplantılar, araştırma projeleri ve eğitimler sürdürülerek kamu bilinçli hale getirilmek istenmektedir. Bu bilinçlenmenin artması ve istenmeyen çevre ve atmosfer sorunlarının yenilmesi için fosil yakıtların yerine daha temiz ve çevre dostu olarak bilinen kaynakların kullanılmasına ağırlık verilmiştir. Diğer taraftan gelecek nesiller için fosil yakıt yataklarından kömürün 250 yıl petrolün ise 50 yıl sonra tükeneceği düşünüldüğünde bunların yerine yeni enerji kaynaklarının ikame edilmesinin ne kadar gerekli …