Teknik Rapor, ss.1-84, 2020
Avrupa kıtası ülkelerinden biri olup köklü bir tarihe sahip olan Almanya, temelleri Belçika,
Hollanda, Lüksemburg, Fransa ve İtalya bile birlikte 18 Nisan 1951 de imzalanan Avrupa
Kömür ve Çelik Topluluğu ile 25 Mart 1957’de imzalanan Roma Anlaşması sonucu kurulan
Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)’na dayanan günümüzde 27 üyeli Avrupa Birliğinin (AB)
en büyük ekonomik gücüne sahip ülkesidir.
Ortak Pazar olarak başlayan üye ülkelerin işbirliği 1 Ocak 1993'te Tek Pazar ile sonuçlanmıştır.
Avrupa Birliği'nin Tek Pazarı, 27 AB ülkesi arasında malların, hizmetlerin, sermayenin ve
kişilerin serbestçe dolaşmasının önündeki teknik, yasal ve bürokratik düzenleyici engelleri
olmayan ortak alan olup Avrupa vatandaşlarının AB'de istedikleri yerde yaşama, çalışma,
eğitim ve iş yapma özgürlüğünü de sağlamaktadır.
İşleyen Tek Pazar ile, rekabetin ve ticaretin teşvik edilmesi, verimliliğin artırılması, kalitenin
yükselmesi ve fiyatların düşmesi amaçlanmıştır. Avrupa Tek Pazarı AB'nin en büyük
başarılarından biridir. Ekonomik büyümeyi körüklemiş ve Avrupalı işletmelerin ve tüketicilerin
günlük yaşamını kolaylaştırmıştır. Bu sayede, AB vatandaşları herhangi bir AB ülkesinde
eğitim alabilme, yaşama, alışveriş yapma, çalışma, emekli olma ve tek pazarı oluşturan tüm
ülkelerdeki ürünlerin keyfini çıkarma hakkını kazanmıştır. Bunu yapmak için, malların,
hizmetlerin, sermayenin ve kişilerin tek bir AB iç pazarında serbest dolaşımı sağlanmıştır.
Altı üye devletle temelleri atılan AB’ye zamanla, giderek daha fazla ülke katılmaya karar
vermiş Birleşik Krallık’ın, 31 Ocak 2020'de Avrupa Birliği'nden çekilmesi ile şu anki 27 ülkeli
halini almıştır.
5 Mart 1995 tarihinde yapılan Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karara göre Türkiye ile AB
arasındaki Gümrük Birliği kurulmasına karar verilmiş ve böylece Gümrük Birliği 1 Ocak
1996’da yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra Türkiye ile AB arasında Katma Protokol'de
öngörülen 22 yıllık Geçiş Dönemi sonlanmış böylece Türkiye'nin AB'ye katılımı yolunda nihai
üyeliğe gidecek "Son Dönem"e girilmiştir. Türkiye-AB ilişkilerinde 17 Aralık 2004’de
gerçekleşen Brüksel Zirvesi'nde, bir dönüm noktası yaşanmış ve Türkiye'nin siyasi kriterleri
yeteri ölçüde karşılaması sonucu 3 Ekim 2005'te müzakerelere başlanmasına karar verilmiştir.
AB’nin hem 2018 hem de 2019 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 6,3 trilyon dolarlık ihracatın
yaklaşık %63’ü birlik üyesi ülkelerin kendi aralarında gerçekleşmiştir. Bu da AB’nin ne kadar
büyük bir pazar olarak ortaya çıktığının bir göstergesidir. Almanya ise, 2018 yılında
8
gerçekleştirdiği 1,6 trilyon dolarlık ihracatın 909 milyar dolarını 2019 yılındaki 1,40 trilyon
dolarlık ihracatın ise 856,3 milyar dolarlık kısmını AB ülkelerine yaparken aynı şekilde 2018
yılında yaptığı 1,3 trilyon dolarlık ithalatın 722 milyar dolarını 2019 yılındaki 1,24 trilyon
dolarlık ithalatın ise 688,3 milyar dolarlık kısmını AB ülkelerinden gerçekleştirmiştir.
AB ile birlikte toplamda 44 Serbest Ticaret Anlaşması (Bölgesel Ticaret Anlaşması) imzalayan
Almanya’nın 11 ülke STA imzalayacağı DTÖ’ye bildirilmiştir. Almanya ayrıca AB’nin 8 defa
genişlemesi sonucu oluşan yeni yapıya da katılım sağlamıştır. Türkiye’nin AB’nin STA yaptığı
bu ülkelere STA önerisi yapma hakkı bulunmaktadır. İki tarafın da anlaşması durumunda bu
ülkelerle de yapılacak STA sonucu ticaretin genişleyeceği açıkça ortadır.
2018 yılında yaklaşık 83 milyon nüfusa; 3,95 trilyon dolarlık GSYH’ye sahip olan ve 1,3 trilyon
dolarlık ithalat ile 1,6 trilyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Almanya, Türk ihracatçıları için
önemli bir hedef pazar konumundadır. Söz konusu pazara ihracat yapmak isteyen firmaların
Türkiye’den yaptığı ithalatın daha da büyümesi mümkün olan AB’nin en büyük ekonomisi
konumunda bulunan bu büyük pazara yönelik etkili stratejiler geliştirmesine ihtiyaç vardır.
Söz konusu pazardan daha fazla pay alabilmek adına Türkiye’nin izleyebileceği makro
stratejilerin belirlenmesinde gerek Türkiye’nin ihracatından hareketle rekabet üstünlüğüne
sahip olduğumuz ürünlerde bir başka ifade ile arz yönünün kuvvetli olduğu ürünlerde Almanya
pazarındaki konumumuz gerekse Almanya’nın ithalatından hareketle Almanya’nın yoğun bir
şekilde ithalatını yaptığı ürünlerin bir başka ifade ile talep yönünün kuvvetli olduğu ürünlerin
tespit edilmesi böylece arz-talep ile Almanya pazarına satılabilecek rekabet üstünlüğüne sahip
olunan hedef ürünlerin tespiti için kullanılacak yöntemler olarak öne çıkmaktadır.
Almanya 2001 yılında 220 ülkeden ithalat yaparken 2018 yılında 220 2019 yılında ise dünyadan
222 farklı ülkeden ithalat yapmıştır. Almanya, yine 2001 yılında dünyadan 5.073 farklı 6’lı
GTİP ürün ithal ederken 2018 yılında 5.233 ürün 2019 yılında da 5.223 farklı ürün ithal etmiş,
2001 yılında 4.936 farklı 6’lı GTİP ürün ihraç ederken 2018 yılında 5.097 ürün ve 2019 yılında
da 5.102 ürün ihraç etmiştir. Almanya’nın hem 2001 hem de 2018 yılında ithal ettiği ürün
sayısının ihraç ettiği ürün sayısından daha yüksek olduğu görülmektedir.
Türkiye ise 2018 yılında dünyanın 214 ülkesine 4.729 GTİP kodlu ürün ihraç ederken 4.788
GTİP kodlu ürünü de ithal ettiği görülmektedir. Bu da Almanya’nın küresel tedarik zincirinde
dünyadan yaptığı ithalatta ve dünyaya yaptığı ihracatta Türkiye’den daha fazla yer aldığını
göstermektedir. Ayrıca Almanya, Türkiye’den 2018 yılında 3.227 ürün 2019 yılında ise 3.224
9
farklı 6’lı GTİP kodlu ürün ithal ederken, Türkiye ise Almanya’dan 2018 yılında 20,4 milyar
dolarlık 3.616 ürün 2019 yılında ise yaklaşık 18 milyar dolarlık 3.539 ürün ithal etmiştir.
RCA analizi için hem Türkiye’ye ait hem de dünya geneli için ürün, sektörel ve ülke kırılımında
ihracat rakamları dikkate alınması nedeni ile 2019 yılı verilerinin tam netleşmemesi nedeni ile
bundan sonraki analizler 2018 yılı verilerine göre yapılacaktır.
Almanya’nın dünyadan 2018 yılında ithal ettiği 5.233 ürün içinde Türkiye’nin dünyaya hiç
satmadığı 517 ürün olduğu görülürken Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği 4.729 ürün içinde ise
Türkiye’nin Almanya’ya satmadığı ancak diğer ülkelere 101,3 milyon dolarlık ihraç ettiği 13
ürünün olduğu görülmektedir. Bu ürünleri Almanya’nın Türkiye dışındaki ülkelerden ithal
ettiği görülmektedir. Sonuç olarak Türkiye ile Almanya’nın ortak ticaretlerine konu olabilecek
toplamda 4.716 ürünün mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu da bize bu ülkeye satılabilecek
4.716 üründen sadece 3.277 tanesini satan Türk ihracatçılarının Almanya ile Türkiye arasında
mevcut olan ticareti daha da artırmalarının mümkün olabileceğini göstermektedir. Dünyadan
5.233 Türkiye’den ise 3.277 ürün alan Almanya pazarına Türk ihracatçılarının dünyaya sattığı
ancak Almanya pazarına daha hiç satamadığı 1.439 adet 6’lı GTİP kodlu ürünün olduğu açıkça
görülmektedir.