Teknik Rapor, ss.1-93, 2024
Çelik sektörü ülke ekonomileri için oldukça önemli
sektörlerin başında gelmektedir. Çelik üretebilme kapasitesi ülkelerin
sanayileşme göstergelerinden biridir. Sektördeki olumlu gelişmeler ülke
ekonomilerinin milli gelirlerine, istihdamına ve ihracatına olumlu katkı
sağlarken, tersi durum ise ekonomiye olumsuz yansıyabilmektedir. Sektörün ülke
ekonomisi için önemi kadar, üretimin çevreye saygılı sürdürülebilir olması
birçok batılı ülkelerin olmazsa olmazların başında gelmektedir.
Çelik sektörünün önemi birçok imalat sanayi için
hammadde ve ara mal girdisi üretmesinden kaynaklanmaktadır.
Sektör arz ve talebi küresel gelişmelere karşı oldukça
duyarlıdır. Küresel finansal kriz, küresel enflasyon ve pandemi gibi etkenlerle
daralan küresel talep ve azalan ekonomi büyüme hızı sektöre olan talebi olumsuz
etkilemektedir. Aksine durumda, yani talebi genişletici etkenler ise küresel
arzı olumlu yönde etkilemektedir.
Bu çalışmada “Çelik” sektörü incelenecektir, ancak
literatürde birçok çalışmada demir ve çelik sektörlerinin demir-çelik sektörü
olarak birlikte incelendiği de görülmektedir, bu nedenle bazı veriler
demir-çelik sektörü olarak elde edilmiştir. Çalışmada, sektörün küresel dış
ticaretinde sektörde yer alan 252 farklı 6’lı GTİP kodlu ürün[1] incelenmiştir.
Küresel ham çelik üretim kapasitesi her yıl artış
göstermektedir. Kapasite 2022 yılında 2.459,1 milyon ton iken, 2023 yılında kapasite bir
önceki yıla göre yüzde 1,6 artarak 2.498 milyon tona yükselmiştir. Küresel ham çelik üretimi, 2000 yılında 850 milyon ton iken,
2022 yılında 1.888,7 milyon tona yükselmiş, 2023 yılında ise yüzde 0,02
azalarak 1.888,2 milyon tona düşmüştür. Küresel kapasite ile ham çelik üretimi
arasındaki fark 2007 yılından sonra artış göstermiştir.
OECD ülkeleri, 2022 yılında 658,4 milyon tonluk ham
çelik üretim kapasitesi ile küresel üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde
26,8’ine sahip olmuştur. OECD dışında kalan ülkeler ise 2022 yılında 1.800,6
milyon tonluk ham çelik üretim kapasitesi ile küresel üretim kapasitesinin
yaklaşık yüzde 73,2’sine sahip olmuştur. Çin’in de yer aldığı Aya kıtası
küresel üretim kapasitesinin yüzde 66,3’üne sahip olurken, Avrupa yüzde
11,9’una (bunun yüzde 8,7’sine AB ülkeleri sahiptir), Orta Doğu yüzde 4’üne,
Latin Amerika ve Karayipler yüzde 3’üne, Güney Amerika yüzde 2,9’una sahiptir.
Çin, 2022 yılında 1,15 milyar tonluk ham çelik üretim
kapasitesi ile küresel üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 46,8’ine tek başına
sahiptir. Çin’i 138,4 milyon tonluk ham çelik üretim kapasitesi ile küresel
kapasitesinin yüzde 5,6’sına sahip Hindistan takip etmektedir. Çine
Hindistan’ın ardından 122,4 milyon tonluk ham çelik üretim kapasitesi ile
küresel kapasitesinin yüzde 5’ine sahip olan Japonya üçüncü sırada yer
almaktadır. Türkiye, 2022 yılında 57,2 milyon tonluk üretim kapasitesi ile
dokuzuncu sırada yer alırken, küresel kapasitenin de yüzde 2,3’üne sahip
olmuştur.
Ham çelik üretimi 1950 yılında 189 milyon ton iken
günümüzde yaklaşık 1,9 milyar tona yükselmiştir. Ardan geçen 72 yıllık dönemde
küresel üretim 9 kat artmıştır. Pandemi döneminde ortaya çıkan tedarik
zincirindeki aksamalar, kapanmalar ve kısıtlamalar yüzünden ortaya çıkan
arz-talep yönündeki düşüş, 2021 yılında yüzde 4,2’lik bir üretim artışına neden
olmuştur. Üretimdeki en büyük artış 2008 küresel finansal krizinin etkisinin
azalmaya başladığı 2010 yılında yüzde 15,6 olarak gerçekleşmiştir. Küresel
üretimde 1995, 2008, 2009 ve 2015 ve 2022 yıllarında ise bir önceki döneme göre
azalış göstermiştir. Ham çelik
sektöründe 2009 yılında gerçekleşen yüzde 7,7’lik düşüş ile birlikte küresel
gelirin de yüzde 0,1 düşmesi de dikkat çekicidir.
Küresel ham çelik üretimi 2022 yılında 1 milyar 889
milyon ton iken 2023 yılında yüzde 0,02 düşerek 1 milyar 888,2 milyon tana
düşmüştür. Çin’in de yer aldığı Asa-Okyanusya kıtası küresel ham çelik
üretiminin 2022 yılında yüzde 73,6’sını yaparken, 2023 yılında bu oran yüzde
74,2’ye yükselmiştir. Bu bölge 2022 yılında 1,39 milyar ton ham çelik
üretirken, 2023 yılında yüzde 0,75 artarak 1,4 milyar tona yükselmiştir. Bu
bölgeyi, 2022 yılında küresel üretimin yüzde 7,2’sine denk gelen 136,4 milyon tonluk
ham çelik üretimi ile AB ülkeleri takip etmiş, AB’nin 2023 yılında küresel
üretimdeki payı yüzde 6,7’ye düşmüş, üretimi ise 2023 yılında bir önceki yıla
göre yüzde 7,4 azalarak 126,3 milyon tona düşmüştür.
Çin 2023 yılında 1,02 milyar tonluk üretim ile ilk
sırada yer alırken, küresel üretimin yarıdan fazlasını (yüzde 54) tek başına
gerçekleştirmiştir. Çin’i 140,2 milyon tonluk üretim ile Hindistan ve 87 milyon
tonluk üretim ile Japonya izlemiştir. Türkiye, 2022 yılında 35,1 milyon ton
olan ham çelik üretimini 2023 yılında yüzde 4 azaltarak 33,7 milyon tona
düşürmüştür. Yüzde 31.2’lik artış gerçekleştiren Libya’nın 902 bin tonluk
üretimi, yüzde 30.1’lik artış gerçekleştiren Hırvatistan’ın 220 bin tonluk
üretimi ve yüzde 21.0’lik artış gerçekleştiren Umman’ın 2,42 milyon tonluk
üretimi dikkat çekicidir. Türkiye, 2022 yılında küresel ham çelik üretiminin
yüzde 1,9’unu yaparken, 2023 yılında ise
küresel üretime katkısı yüzde 1,8’e düşmüştür. Hindistan’ın ham çelik
üretiminin 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 11,8 artması aynı şekilde
Rusya’nın üretiminin de yüzde 5,65 artması dikkat çekicidir. Aynı şekilde
Fransa’nın ham çelik üretiminin yüzde 17,4 ve Meksika’nın ham çelik üretiminin
yüzde 11,6 Polonya’nın yüzde 13,1 düşmesi yine dikkat çekmektedir.
Türkiye'de 26 adet elektrik ark ocaklı değirmen tesisi
(The Electric Arc Furnace, EAF), 11 adet indüksiyon ocağı tesisi (Steel
Induction Furnace) ve 3 adet bazik oksijen fırınlı tesisi (Basic Oxygen
Furnace, BOF) bulunmaktadır.
Türk çelik sektörü küresel salgın nedeni ile büyük
üretici ülkelerin %10-20 oranında küçüldüğü 2020 yılında %6,13 oranında
büyümeyi başarmıştı. 2021 senesinde de hem yurt içinde imalat sanayindeki
canlılık hem de mevcut ve yeni pazarlardaki güçlü varlığı ile üretimini 2020
yılına göre %12,7 arttırarak 40,4 milyon tona ulaşmış, dünyada 7. büyük
Avrupa’da ise en büyük çelik üreticisi ülke olmuştur. Türkiye 2022 ve 2023
yıllarında ise dünya genelinde 8. sırayı, Avrupa’da Almanya’dan sonra en büyük
ikinci çelik üreticisi olmuştur.
Türkiye, 2022 yılında 35,1 milyon ton ham çelik
üretirken, 32,6 milyon tonunu iç tüketimde kullanmıştır. Aynı yıl 19,7 milyon
ton ihracat yapılırken, 18,1 milyon ton da ithalat gerçekleşmiştir.
Türkiye ham çelik üretimi 2023 yılında 2022 yılına
göre yüzde 4 azalarak 33,7 milyon tona düşmüş, içi tüketim ise yaklaşık yüzde
18,3 artarak 38,6 milyon tona yükselmiştir. İhracat ise yaklaşık yüzde 34,4
azalarak 12,9 milyon tona düşerken, ithalat ise yaklaşık yüzde 18,3 artarak
21,4 milyon tona yükselmiştir.
Türkiye, 2022 yılında 10,5 trilyon liralık sanayi
ürünleri üretirken, bunun yüzde 14,3’üne denk gelen 1,5 trilyon liralık kısmını
24 "Ana metaller" NACE kodlu ürün grubu oluştururken, yüzde 5,1’lik
kısmına denk gelen yaklaşık 534,1 milyar liralık kısmını da 25 "Fabrikasyon
metal ürünler, makine ve ekipmanlar hariç" sektörü oluşturmuştur. Zaman
içerisinde her iki sektöründen sanayi ürünleri üretiminden aldıkları pay artış
göstermiştir.
Türkiye’de 2013-2022 döneminde sanayi ürünleri
satışlarının değeri yaklaşık 11,2 kat artarken, 24 "Ana metal sanayi
ürünleri" sektöründeki üretimden satışların değeri 11,7 kat 25
"Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç)"
sektöründeki üretimden satışların değeri ise 14,9 kat artış göstermiştir.
Türkiye’de 2022 yılında 1 milyon 119 bin 615 adet
otomobil, 10 milyon 3 bin 696 adet ev tipi buzdolabı ve dondurucu, 1 milyon 409
bin 755 adet kombi (hermetik), 6 milyon 921 bin 646 adet ev tipi bulaşık
makineleri ve 399 bin 272 adet motosiklet üretilmiştir.
2003 Ocak ile 2008 Aralık dönemi ile 2022 Mayıs ve
2022 Aralık döneminde küresel fiyat düzeyinin demir cevheri fiyat endeksinden
daha yüksek gerçekleşmiştir. Küresel fiyat endeksi demir cevheri fiyat
endeksinden 2009 Ocak 2022 Nisan arasındaki 160 aylık dönemin 40 ayında daha yüksek
olurken 120 ayda ise daha düşük seyretmiştir.
Demir cevheri fiyat endeksinin küresel fiyat
endeksinden 2023 Ocak 2024 Ocak döneminde negatif ayrıştığı ve arttığı
görülmektedir.
2022 yılında Türkiye’deki 3,78 milyon girişimin yüzde
0,19’una denk gelen 7.353 girişim 24 “Ana metal sanayii” sektöründe yer
almaktadır. Faktör
maliyetiyle katma değer, Türkiye’de 5,6 trilyon lira olurken, 24 “Ana metal
sanayii” sektörü katma değerin yüzde 3,9’una denk gelen 216,4 milyarlık kısmını
gerçekleştirmiştir.
24 “Ana Metal Sanayii” sektöründe Türkiye genelinde
2016 yılında 4.671 olan girişim sayısı, 2022 yılında 5.883 olmuştur. Net
satışlar, 2016 yılında 130,3 milyar lira iken, 2022 yılında 1,57 trilyon liraya
yükselmiştir. Dönem net karı ise 2016 yılında 4,9 milyar lira iken, 2022
yılında 100,7 milyar liraya yükselmiştir. Dönem net karının net satışa oranı
2016 yılında yüzde 3,8 iken 2022 yılında yüzde 6,4’e yükselmiştir. Sektörde
dönem net karının net satışa oranı 2016 yılında Türkiye ortalamasının üzerinde
iken 2022 yılında altında gerçekleşmiştir.
Türkiye genelindeki 24 “Ana Metal Sanayii” sektöründe
Ar-Ge giderleri, 2016 yılında 34,7 milyon lira iken, 2022 yılında 249,2 milyon
liraya yükselmiştir. Ar-Ge giderleri 2016 yılında net satışların yüzde 0,03’ünü
oluştururken, 2022 yılında ise oran yüzde 0,02’ye düşmüştür. 24 “Ana Metal Sanayii” sektöründe net
satışlardan Ar-Ge giderlerine ayrılan pay Türkiye imalat sanayi ortalamasının
altında gerçekleşmiştir. Bu, muhakkak ki sektörün inovasyon yapabilme
kapasitesini de olumsuz etkilemektedir. Sektörde, dönem net karının net
satışlara oranı 2006 yılında yüzde 5,4 iken 2016 yılında yüzde 3,8’ düşmüş,
2022 yılında ise yüzde 6,4 olarak gerçekleşmiştir. Dönem net karının net
satışlara oranı her ne kadar artma eğiliminde olsa da yıllar içerisinde inişli
çıkışlı bir seyir izlemiştir.
24 NACE kodlu “Ana Metal Sanayii” sektöründe 2022
yılında günlük kazanç 1.010 lira olurken, 25 NACE kodlu “Fabrikasyon Metal
Ürünleri İmalatı (Makine ve Teçhizat Hariç)” sektöründe ise kazanç 801 lira
olmuştur. Türkiye genelinde ise günlük kazanç 752 lira olarak gerçekleşmiştir.
TÜİK verilerine göre 2022 yılında Türkiye’deki 3,78
milyon girişimin yüzde 0,19’una denk gelen 7.353 girişim 24 “Ana metal sanayii”
sektöründe yer almaktadır. Çalışan sayısı incelendiğinde Türkiye genelindeki
18,6 milyon istihdamın yüzde 1’ine denk gelen 184 bin 540 kişi bu sektörde
istihdam edilmiştir. Ciro bir başka ifade ile satış değeri incelendiğinde
Türkiye genelindeki 36,9 trilyon liralık cironun yüzde 3,7’sine denk gelen 1,36
trilyon liralık kısmı bu sektörde elde edilmiştir. Türkiye’de sanayi ürünleri
üretiminden elde edilen değer 22 trilyon lira olurken, bunun yüzde 5,9’una denk
gelen 1,3 trilyon liralık kısmına 24 “Ana metal sanayii” sektörü katkıda
bulunmuştur. Faktör maliyetiyle katma değer, Türkiye’de 5,6 trilyon lira
olurken, 24 “Ana metal sanayii” sektörü katma değerin yüzde 3,9’una denk gelen
216,4 milyarlık kısmını gerçekleştirmiştir.
24 “Ana Metal Sanayii” sektöründe erkelerde 1.036 lira
olan günlük kazanç, kadınlarda ise 795 lira olmuştur. 25 “Fabrikasyon Metal
Ürünleri İmalatı (Makine ve Teçhizat Hariç)” sektöründe erkelerde 826 lira olan
günlük kazanç, kadınlarda ise 694 lira olmuştur. Türkiye genelinde erkelerde
785 lira olan günlük kazanç, kadınlarda ise 685 lira olmuştur.
Küresel ham çelik üretim kapasitesi sıralamasında 2023
yılında dokuzuncu, üretimde ise sekizinci sırada yer alan Türkiye, küresel
“Çelik” ihracatında on ikinci sırada ithalatında ise dördüncü sırada yer
almıştır.
Küresel “Çelik” sektörü ithalatında 2023 yılında en
yüksek ithalatı sırası ile ABD, Almanya ve İtalya yaparken, Türkiye dördüncü
ithalatçı ülke olmuştur. Küresel “Çelik” sektörü ihracatında ise 2023 yılında
en yüksek ihracatı sırası ile Çin, Almanya ve Japonya yaparken, Türkiye on ikinci
ihracatçı ülke olmuştur.
Türkiye, 2023 yılında 361,8 milyar dolarlık ithalat
yaparken, ithalat bir önceki seneye göre yüzde 0,5 azalmıştır. Bu ithalatın
yüzde 7,2’sine denk gelen 26,1 milyar dolarını “Çelik” sektöründe
gerçekleştirmiştir. Aynı yıl Türkiye 255,8 milyar dolarlık ihracat yaparken, ihracat
bir önceki seneye göre ithalatın aksine yüzde 0,6 artmıştır. Bu ihracatın yüzde
5,9’una denk gelen 15,2 milyar dolarını “Çelik” sektöründe gerçekleştirmiştir.
Türkiye, 2023 yılında toplam dış ticaretinde net ithalatçı konumunda olup 106
milyar dolar mal ticareti açığı vermiş, dış ticaret açığı bir önceki yıla göre
yüzde 3,2 azalış göstermiştir.
Türkiye, “Çelik” sektöründe ise 2023 yılında yine net
ithalatçı olup, 10,9 milyar dolarlık dış ticaret açığı vermiştir.
Türkiye’nin 2023 yılında “Çelik” sektöründeki ithalatı
bir önceki seneye göre yüzde 12,4 azalırken, ihracatı ise yüzde 28,1 azalış
göstermiştir. Türkiye’nin ihracatında
ağırlık olarak “Çelik” sektöründe ithal ettiği ara mal ve hammaddeyi kullandığı
görülmektedir.
Türkiye “Çelik” sektöründe 2023 yılında ağırlıklı
olarak ithalatını Çin, Rusya, ABD, Güney Kore ve Almanya’dan yaparken,
ihracatını ise Romanya, İsrail,
Almanya, Irak ve İtalya’ya yapmıştır.
Çalışmada ilk önce “Çelik” sektörü tanımlanmış, daha
sonra küresel üretim ve Türkiye’nin küresel üretimdeki yeri incelenmiştir.
Pandemi sonrası oluşan küresel enflasyon ile sektördeki fiyat düzeyindeki
değişim de ayrıca incelenmiştir. Türkiye’de sektörün bilanço, gelir tablosu ve
istihdam düzeyi analiz edildikten sonra, sektörün küresel dış ticaret ve bu
ticarette Türkiye’nin yeri de analize dahil edilmiştir. Son olarak sektörde
Türk ihraç ürünlerinin 2’li ve 6’lı GTİP kod kırılımında küresel piyasalardaki
rekabet düzeyi incelenmiştir.
[1] Bazı
ürünler “Çelik” sektörü dışında sektörlerde yer almaktadır; '730721, '730799,
'730890, '731511, '731814. Ürün açıklamaları EK-1’de yer almaktadır.