Relationship between serum osteopontin level and atrial fibrillation recurrence in patients undergoing cryoballoon catheter ablation


GÜNEŞ H. M., GÜLER G. B., GÜLER E., DEMİR G. G., YILMAZ F. K., OMAYGENÇ M. O., ...More

Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi, vol.45, no.1, pp.26-32, 2017 (Scopus) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 45 Issue: 1
  • Publication Date: 2017
  • Journal Name: Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi
  • Journal Indexes: Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.26-32
  • Istanbul Medipol University Affiliated: Yes

Abstract

Objective: Atrial fibrillation (AF) is the most common sustained arrhythmia and is associated with increased morbidity and mortality. Atrial fibrosis augments recurrence rate following AF catheter ablation. Osteopontin is a multifunctional molecule involved in several pathophysiological pathways, including fibrosis. Presently described is investigation of relationship between serum osteopontin level and AF recurrence after AF cryoablation.Methods: The study was designed to be prospective and observational; 60 patients with paroxysmal (n=47) and persistent (n=13) AF were included. Osteopontin level was measured both before and 6 months after AF ablation with cryoballoon.Results: Preprocedure and postprocedure osteopontin level did not differ between the 2 groups of AF patients (p=0.286, p=0.493, respectively). Postprocedure osteopontin level was significantly higher compared with preprocedure value (32.18 ng/mL vs 15.58 ng/mL; p=<0.001). Left atrial diameter, AF type, and preprocedure osteopontin level were related to AF recurrence (p<=0.05). An age-adjusted multivariate logistic regression analysis was conducted to determine independent predictors of AF recurrence. Among these, AF type (?=2.211; p=0.004; odds ratio [OR]: 9.124; 95% confidence interval [CI]: 2.026-41.094) was found to be the most important factor related to AF recurrence. Preprocedure osteopontin level also predicted AF recurrence independently (?=0.059; p=0.048; OR: 1.061; 95% CI 1.001-1.125).Conclusion: Study results revealed persistency of AF and high preprocedure osteopontin level independently predicted AF recurrence in patients undergoing cryoballoon AF ablation. Association of a biochemical marker with AF recurrence might be beneficial to selection of appropriate patients for cryoballoon procedure and assessment of long-term procedural success.
Amaç: Atriyum fibrilasyonu (AF) mortalite ve morbidite artışı ile ilişkili en sık rastlanan ritm bozukluğudur. Atriyum fibrozu, AF'nin kateter ablasyonu sonrası nüks oranını artırır. Osteopontin, fibrozu da içeren çeşitli fizyopatololojik süreçlerde görev alan çok fonksiyonlu bir moleküldür. Atriyum fibrilasyonu kriyoablasyonu sonrasında serum osteopontin seviyeleri ile AF nüksü arasındaki ilişkiyi araştırdık.Yöntemler: Çalışmamız ileriye dönük ve gözlemsel olarak tasarlandı; nöbetli (n=47) ve sürekli (n=13) AF'si olan 60 hasta çalışmaya dahil edildi. Serum osteopontin seviyeleri AF kriyoablasyonu işlem öncesi ve işleminden altı ay sonra ölçüldü.Bulgular: İki AF hasta grubuna göre işlem öncesi ve sonrası osteopontin seviyeleri arasında farklılık saptanmadı (sırasıyla, p=0.286, p=0.493). İşlem sonrası osteopontin seviyeleri, işlem öncesi seviye ile kıyaslandığında anlamlı olarak yüksekti (32.18 ng/mL ve 15.58 ng/mL; p=<0.001). Sol atriyum çapı, AF tipi, işlem öncesi osteopontin seviyeleri AF ablasyonu sonrası nüks ile ilişkili saptandı (p<=0.05). Atriyum fibrilasyonu nüksünün bağımsız risk öngördürücülerini tespit etmek için yaşa göre düzeltilmiş çok değişkenli lojistik regresyon analizi yapıldı. Bunların arasında, AF tipinin (?=2.211 p=0.004, OO: 9.124, %95 GA [2.026-41.094]) AF nüksü açısından en önemli öngördürücü olduğu tespit edildi. İşlem öncesi osteopontin seviyeleri de AF nüksünü bağımsız olarak öngördü (?=0.059, p=.048, OO: 1.061, %95 GA [1.001-1.125]).Sonuç: Çalışmamızda, AF'nin sürekliliği ve daha yüksek işlem öncesi osteopontin seviyeleri AF kriyobalon ablasyon tedavisi yapılan hastalarda nüksü bağımsız olarak öngördürmüştür. Biyokimyasal bir belirtecin kriyoablasyon sonrası nüks ile ilişkili olması, ablasyon tedavisi için uygun hastaların seçimi ve uzun dönem işlem başarısını değerlendirmede faydalı olabilir.