Delta Hepatiti olan Hastalarda Metabolik Sendrom ve Karaciğer Sertliği


Creative Commons License

Yakut A.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi 7. Gastroenteroloji Günleri, Sakarya, Türkiye, 22 - 24 Eylül 2023, ss.38-40

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Sakarya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.38-40
  • İstanbul Medipol Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş-AMAÇ: Modern toplumun ve ekonominin hızla gelişmesiyle birlikte, kötü beslenme

alışkanlığı ve yaşam tarzına bağlı olarak metabolik hastalıklar giderek artmaktadır. Metabolik

sendroma (MS) bağlı obezite, diabetes mellitus(DM), hipertansiyon, hiperlipidemi(HL) ve

kardiyovasküler hastalık insidansı artarken, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ihtimali de

artmaktadır. Çeşitli çalışmalarda; hepatit B virüsünün (HBV) varlığı metabolik parametrelerin

değişikliğine sebep olabileceği gösterilmiştir. HBV`nin varlığına muhtaç olan Hepatit D virüsü

(HDV) birlikteliğinde metabolik parametreler ilişkisi ve karaciğer sertliğine etkisini araştırmayı

amaçladık.

MATERYAL-METOD: Gastroenteroloji polikliniğine başvuran kronik hepatit B tanılı 265

hasta çalışmamıza dahil edilmiştir. Hastaların demografik özellikleri, kan tetkikleri, ultrasonda

hepatosteatoz derecelendirmesine bakıldı. Yine insülin direncini gösteren Homa-IR ve karaciğer

sertliğini gösteren non-invaziv (APRI skoru, FIB-4 skoru ve forns indeksi) testler değerlendirildi.

Hastalarımız HBV ve ko-enfekte olarak iki gruba ayrıldı.

BULGULAR: Çalışma 2021-2022 tarihleri arasında %55,5’i (n=147) erkek, %44,5’i (n=118)

kadın, toplam 265 olguyla yapılmıştır. Çalışmaya katılanların yaşları 18 ile 80 arasında

değişmekte olup, ortalama yaş 46,54±14,03 olarak saptanmıştır. Araştırmaya katılan olguların

%21,9’u (n=58) HBV pozitif olduğu görülmüştür. Olguların %9,1’inin (n=58) HDV RNA pozitif

olduğu görülmüştür. Olguların %29,1’inin (n=77) HBV DNA + delta antikoru pozitif oldukları

görülmüştür. Olguların %62,3’ü (n=165) medikal tedavi almıştır. Araştırmaya katılan olguların

metabolik olarak incelendiğinde; %12,5’inde (n=33) DM tanısı mevcuttu. Bu hastaların

%4,9’uda (n=13) insülün tedavisi almaktaydı. %10,9’unun (n=29) oral anti-diyabetik (OAD)

kullandıkları görülmüştür. Olguların %11,3’ü (n=30) HL tedavisi almaktaydı (Tablo I). Ko-enfekte

olmayan hastaların ürik asit, LDL, total kolesterol ve trigliserid ölçüm değerleri, ko-enfekte

olanlardan istatistiksel olarak anlamlı seviyede yüksek saptanmıştır (sırasıyla; p=0,014; p=0,002;

p=0,001; p=0,037; p<0,05). Ko-enfekte olan hastaların HbA1c ölçüm değerleri, ko-enfekte

olmayanlardan istatistiksel olarak anlamlı seviyede yüksek saptanmıştır (p=0,001; p<0,01).

Ko-enfekte hastaların ALT, AST ölçüm değerleri ve APRI skorları, ko-enfekte olmayanlardan

istatistiksel olarak anlamlı seviyede yüksek saptanmıştır (sırasıyla; p=0,001; p=0,001; p=0,001;

p<0,01). Ko-enfekte olguların APRI% skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık

saptanmıştır (p=0,001; p<0,01). Ko-enfekte olmayan olguların APRI% skorları F0-F1 olma

oranı, koenfekte olanlardan daha fazlayken; F3-F4 olma oranı daha azdı. Ko-enfekte olguların

FİB-4 % skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0,001; p<0,01).


39


22-24 Eylül 2023, Sapanca


Sağlık Bilimleri Üniversitesi

7. Gastroenteroloji Günleri

Sözlü Sunumlar

Ko-enfekte olmayan olguların APRI % skorları F0-F1-F2 olma oranı, ko-enfekte olanlardan

daha fazlayken; F3-F4 olma oranı daha azdı. Ko-enfekte olguların FORNS % skorları arasında

istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0,001; p<0,01). Koenfekte olguların APRI

% skorları F2-F3-F4 olma oranı, koenfekte olmayanlardan daha fazlayken; ns olma oranı daha

azdı (Tablo II).

SONUÇ: HBV ile enfekte olan hastalarda metabolik parametrelerde değişiklik olmaktayken

delta pozitif hastalarda metabolik parametrelerdeki artış ve karaciğer sertliğinde artış daha

belirgin görülmüştür. HBV ve delta birlikteliğindeki MS ilişkisi çok merkezli ve geniş popülasyon

ile değerlendirmeye açık görülmüştür.