in: Green Economics in the Scope of European Green Deal, Funda H. Sezgin,Esra Yüksel Acı,Rana Atabay Kuşçu, Editor, Nobel Yayınevi, İstanbul, pp.69-97, 2021
In order to reach the conclusion that "European Green Deal is the new growth strategy of the European Union", concepts that are interrelated, emerging, and developing from each other need to be known, analyzed, and interpreted from the same perspective.
Through the United Nations, the whole world is getting ready to save tomorrow by implementing regulations and practices aimed at the future existence of the world by eliminating the problems we produced yesterday within the framework of Sustainable Development Goals.
When global warming, its impact on climate change, and the economic effects of climate change are examined, the conditions that make the Green Deal mandatory will be understood.
In the next ten years, while the European Union will mobilize at least € 1 trillion worth of financing from its budget and other public and private sources, international trade will not be confined to the "sustainability" heading alone; The understanding of protectionism will not be realized only through the carbon tax.
In this article, carbon taxes and protectionism in new generation trade will be interpreted through the Sustainable Development Goals and the Green Agreement. Thus, it will be explained how the road taken as a result of climate change is actually the basis of commercial transformation.
“Avrupa Yeşil Mutabakatı, Avrupa Birliği’nin yeni büyüme stratejisidir” çıkarımına ulaşabilmek için birbiriyle bağlantılı, birbirinden doğan ve gelişen kavramların bilinmesi ve aynı perspektif ile incelenmesi ve yorumlanması gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler üzerinden bütün dünya Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesi içinde, dün ürettiğimiz sorunların bugün giderilmesi ile yarını kurtarmaya, dünyanın gelecekteki varlığına matuf düzenleme ve uygulamaları hayata geçirmeye hazırlanmaktadır.
Küresel ısınma, iklim değişikliğine etkisi ve iklim değişikliğinin ekonomik etkileri incelendiğinde, Yeşil Mutabakatı zorunlu kılan zemin anlaşılacaktır.
Önümüzdeki on yıl içinde Avrupa Birliği, bütçesinden ve diğer kamu ve özel kaynaklardan en az 1 trilyon € değerinde finansmanı harekete geçirecekken uluslararası ticaret, sadece “sürdürülebilirlik” başlığına sıkışmayacak; korumacılık anlayışı da sadece karbon vergisi üzerinden gerçekleşmeyecektir.
Bu makalede, yeni nesil ticarette karbon vergisi ve korumacılık Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Yeşil Mutabakat üzerinden yorumlanacaktır. Böylece iklim değişikliği olarak çıkılan yolun aslında nasıl ticari dönüşümün temeli olduğu açıklanacaktır.