Anayasa yargısı, vol.41, no.2, pp.1-51, 2025 (Peer-Reviewed Journal)
1982 Anayasasında 2010 yılında
yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesinin (AYM) görev alanı içine bireysel
başvuru da dahil edilmiştir. Hak ve özgürlüklerin korunması açısından önemli
olan bu düzenleme, bireysel başvurulara konu bakımından önemli bir sınırlamayı
da beraberinde getirmiş ve sosyal hakları kapsam dışında bırakmıştır. Esasında
bu durum Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi
(AİHS) sisteminin de bir özelliğidir. Fakat AİHS sadece kişisel ve siyasal
hakları güvence altına
alan bir belge olsa da Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi
(AİHM) önüne
sosyo-ekonomik nitelikte şikâyetler gelmiştir. Mahkeme başlangıçta sosyal hakları AİHS’deki hakların kapsamına yerleştirmeyi reddetmiş ancak
sonraki süreçte,
kişisel ve siyasal haklar ile sosyal ve ekonomik hakların birbirinden ayrı
olduğu şeklindeki anlayışta ısrarcı olmaktan vazgeçmiştir. Çalışmada AİHM’nin
bu tutumu genel olarak ele alındıktan sonra AYM’nin bireysel başvuru usulünde
benzer bir yolu izleyip izlemediği meselesi irdelenmektedir. Ama öncesinde
sosyal hakların diğer hak kategorileri karşısındaki ayrıksı durumuna ve bu
ayrıksı duruma rağmen bunların da etkili denetim mekanizmalarına dahlini sağlayan
temel ilkelere, hakların bütünlüğü ve insan haklarına bütüncül yaklaşım
prensiplerine değinilmiştir.