Waldorf Eğitimine Kültürlerarası Bir Bakış


Acarbay F. Y.

Uluslararası Erken Çocukluk Eğitimi Kongresi, Eskişehir, Türkiye, 19 - 23 Haziran 2023, ss.11

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.11
  • İstanbul Medipol Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Waldorf eğitiminin derinliklerinin incelenmesini hedefleyen bu çalışmanın amacı programın kültürlerarası bakış açısını sorgulamaktır. Waldorf okulları temel olarak öğrenci merkezli bir yaklaşım sergilemelerinin yanı sıra, öğrenciyi bir bütün olarak gören, varlığına değer veren, köklerine saygı duyan bir felsefeye sahiptir. Waldorf eğitiminde farklılaştırılmış bir kültürel, bilimsel ve sanatsal eğitim ile öğrencilerin potansiyellerini açığa çıkarabilme fırsatı sunulmaktadır. Waldorf felsefesi tüm bireyleri eşit görerek aynı şart ve koşulda değer verir. Waldorf eğitimi her insanın bireysel bir varlık olduğu bilgisinden yola çıkarak bireyselliği eğitmekle ilgilenmektedir. Waldorf eğitimi biricik özelliklere sahip bir eğitim programı olmasına rağmen, kendisini bir eğitim sistemi olarak değil, insanın kendi içinde sahip olduğu şeyleri uyandırma sanatı olarak görmektedir. Eğitimin en önemli temellerden biri olarak, bireyin diğerleri ile yaşamayı öğrenmesi olarak gören bir yaklaşımın bireyden topluma uzanan bir kültürlerarası bakış taşımaması mümkün müdür? Bu bakış açısı Waldorf okullarının farklı din, dil ve kültürlerde, dünyanın pek çok ülkesinde hızla yaygınlaşmasını sağlamıştır. Avusturyalı düşünür Rudolf Steiner tarafından kurulan ilk Waldorf Okulu Eylül 1919'da Stuttgart'ta, ilk Waldorf Anaokulu ise 1926'da açılmıştır. Waldorf World List 2022 kayıtlarına göre 80`den fazla sayıda ülkede 1270 Waldorf ve Rudolf Steiner okulu ve 1928 Waldorf Anaokulu bulunmaktadır. Kayıt sürecinde olan ve eklektik yaklaşım benimseyen okulları da düşündüğümüzde bu sayı çok daha fazladır. Bu okullar öğrencilerinin kökenleri konusunda hassasiyet gösterirken, farklı ihtiyaçtaki öğrencilerini kapsayıcı bir yaklaşımla desteklemektedir. Waldorf eğitiminin bütüncül antropoji yaklaşımı, estetik ögretim yöntemleri ve bireysel eğitim anlayışı günümüz dünyasının ihtiyacı olan kültürlerarası eğitimi sağlama potansiyelini taşımaktadır. Kültürlerarası eğitime yakın olmasının en önemli nedenlerinden biri, Waldorf sınıflarında uygulanan hareket ve sanatsal derslerin büyük oranda sözel olmayan unsurlar içermesi olarak görülebilir. Bu durum, başlangıçta dil bariyeri ile karşılasan anadili farklı olan öğrencilerin de sınıfa adaptasyonlarını kolaylaşmaktadır. Program içeriğindeki pedagojik uygulamalar, okulların yaygınlaştığı ülkelerde genişleyen coğrafi ve kültürel çeşitlilik ile daha da zenginleşmektedir. Waldorf hareketi Türkiye, Japonya, Yeni Zelanda ya da Rusya gibi birbirinden çok farklı kültürlerde nasıl bu derece dikkat çekebilir? Bu derleme çalışmasında Waldorf okullarının kültürlerarası bakış açısını bu derece benimsenmesindeki rolü dünyadan örneklerle ve alanda yapılmış olan araştırmalarla tartışılmaktadır.