8. ULUSLARARASI İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇALIŞAN SAĞLIĞI KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 1 - 02 Ekim 2022, cilt.352022, sa.52866, ss.113-123
Öz: Tarihsel süreç içerisinde risk yönetiminin reaktif yaklaşımdan proaktif yaklaşıma dönüşmesi kazaların azaltılmasında dönüm noktası olmuştur. Proaktif yaklaşım ise, kazalar ortaya çıkmadan, çevredeki
ve çalışma ortamındaki tehlikelerin iyi analiz edilmesi ve neticesinde ortaya çıkabilmesi olası risklerin
doğru değerlendirilmesi ile katlanılabilir risk seviyesinin altına risklerin düşürülebilmesi için düzeltici
önleyici faaliyetlerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini gerektirir. Özellikle, sübjektif risk değerlendirme teknikleri ile risk değerlendirilmesinde işi değerlendiren kişi ne kadar uzman olursa olsun yanılma
payı yüksek olmaktadır. Subjektiflikten kaynaklanan hataların azaltılabilmesi ise bulanık yaklaşımla
ortadan kaldırılabilmektedir. Risk skorunun hesaplanmasında kullanılan her bir bileşenin üyelik fonksiyonları ile tanımlanması, risklerin daha hassas hesaplanmasını sağlamaktadır. Çalışmanın amacı, bulanık Fine-Kinney yaklaşımıyla İstanbul’daki bir hastanenin moleküler biyoloji ve genetik laboratuvarı
PCR test sürecindeki risklerin değerlendirilmesi ve riskin azaltılabilmesi için alınması gereken önlemlerin tespit edilmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan verilere göre Ülkemizde, 2012-2021 yılları
arasında laboratuvarlarda 536 iş kazası meydana gelmiştir. Bu kazaların sonucu, 235 çalışan geçici iş
göremez olmuş ve toplam 7639 gün istirahatli kalmıştır. Ek olarak, aynı yıllar arasında hastalık vaka
tipinden toplam 12984 kişiye geçici iş göremezlik raporları düzenlenmiş ve 133407 gün iş göremez
olmuşlardır. Kas iskelet sistem rahatsızlıkları ve biyolojik faktörlerin önemli bir paya sahip olduğu da
anlaşılmıştır. Yapılan çalışma ile elde edilen risklerin, bu verilere ait risklerle korelasyona sahip olduğu
tespit edilmiştir. Sonuç olarak, bulanık yaklaşımın risklerin doğru belirlenmesinde uygun olduğu görülmüştür.