Tanı ilişkili gruplama verileri çerçevesinde Türkiye’de ürogenital kanserlere bakış


AYDIN S., YİĞİT P., DEMİR M., GÜLER H.

Yeni Üroloji Dergisi, cilt.8, sa.2, ss.72-78, 2013 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 8 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2013
  • Dergi Adı: Yeni Üroloji Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.72-78
  • İstanbul Medipol Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Ülkemizde pilot uygulamalarla başlayıp 2011 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı hastanelerinde uygulanan Teşhisle İlişkili Gruplar (TİG) önemli bir veri havuzunun oluşmasını sağlayacaktır. Bu çalışmada, bir yıllık TİG verileri içinde üroloji alanına giren hastalar ve özellikle genitoüriner kanserli vakaların nicelik ve nitelik açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma kapsamında, 2011 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı devlet ve eğitim hastanelerinde ayaktan ve yatarak tedavi gören tüm hasta evreni veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Bir yıllık TIG verileri içinde ürolojik hastalıklara bağlı olarak tedavi gören vakalar ve özellikle ürogenital kanser tanısı almış olanlar analiz edilmiştir. Bu gruplara yapılan cerrahi ya da dahili yaklaşımlar niceliksel olarak tespit edilmiş, cinsiyet dağılımı, yaşları ve yatış süreleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca, TIG frekansları bunlara karşılık gelen bağıl değerlerle çarpılarak kanser vakaların diğer hasta grupları ile ağırlığı kıyaslanmıştır. Bulgular: Devlet ve eğitim hastanelerinde toplam ayaktan başvuru yapan üroloji hastası 6.198.911 (% 2,61), yatarak tedavi gören üroloji hastası ise 397,127 (% 5,27)’dir. Hastaların büyük çoğunluğunu oluşturan frekansı en yüksek ilk 10 TİG içinde kanser vakası bulunmamaktadır. Ürogenital kanserler bütün kanser vakalarının içinde % 9,59 oranında yer tutmaktadır. Toplam 14.154 ürogenital kanser vakasının % 60,07’sini üriner sistem kanserleri, % 39,93’ünü ise genital sistem kanserleri oluşturmaktadır.Bunların % 14,4’ü cerrahi müdahale geçirmiştir. Bağıl değerlerle yapılan karşılaştırmada kanser gruplarına yapılan cerrahi vedahili müdahaleler eşit ağırlıkta bulunmuştur. Sonuç: TIG verileri; geri ödeme sistemlerinde bir finansman modeli olarak kullanılmasının yanı sıra, hastaların kıyaslanabilir gruplanması, spesifik yatak ihtiyacı, tedavideki kaynak tüketimi ve diğer parametreler açısından analiz edilerek karar destek sistemlerinde kullanılacak önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Ürogenital kanserlerin yanında diğer tanı ilişkili grupların da analizi, ulusal poltikaların geliştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Ojective: After a short period of piloting experience, Diagnosed Related Grouping (DRG) has been used in the Ministry of Health hospitals since 2011 which provided a comprehensive data wharehause. This study aims to make qualitative and quantitative evaluation of patent groups in the field of urology and especially those with genitourinary cancer in the DRG data of one year. Materials and Methods:The data of inpatients and outpatients treated in 2011 in training and state hospitals run by Ministry of Health was the main source of the study population. One-year DRG data was used to analyze the cases treated for urological diseases, and especially those with urogenital cancer. Medical and surgical interventions during the treatment of these patient groups were determined, and gender distribution, age, duration of bed occuption were compared. Additionally, workload of canser cases were compared with other patient groups using DRG frequencies and corresponding relative values. Results: The total number of outpatient urology cases in training and state hospitals was 6.198.911 (2.61 %) and inpatient 397,127 (5.27 %). No cancer was recorded among the ten most frequent DRG groups. Urogenital cancers constituted 9.59 % of general cancer cases. 60.07 % of urogenital cancers (14,154) were urinary system can- cers, whereas 39.93 % of them were urogenital cancers. Only 14.4 % of these patients underwent surgical intervention. When compared by using relative values, the surgical and medical interventions were found to have equal weight. Conclusion: Besides being used as a finansement model in the reimbursement of health services, DRG data provides an imporant tool for decision support systems by giving opportunity to analyse comparable patient groups, spesific bed requirements, source consumption during tretment and other similar parameters. In addition to urogenital cancers, such reliable data will enable us to develop national policies for various diagnostic groups.