Türk hukukunun laikleşme sürecinde Lozan’ın oynadığı rol


Aydın M. A.

ISLAM ARASTIRMALARI DERGISI: TURKISH JOURNAL OF ISLAMIC STUDIES, cilt.3, sa.4, ss.166-172, 1995 (Hakemli Dergi)

Özet

Genel hatları İtibariyle İslam hukukunun altı asırlık bir uygulamasından ibaret olan Osmanlı hukuku, tanzimat dönemine kadar bünyesinde esasa ilişkin önemli bir değişiklik geçirmemiştir. Bu hukukla köklü değişiklikler Tanzimat dönemiyle başlar. Bu değişikliklerde, sinai. ticari, sosyal ve kültürel hayattaki gelişmelerin ve değişikliklerin rolü olduğu kadar. Batı devletlerinin tesir ve baskılarının da rolü olmuştur. Hatta yapılan değişikliklerin yönünü tesbitte bu baskılar daha müessir olmuştur denebilir. Bir başka ifadeyle Osmanlı devlet adamları bu dönemde hukuki hayatta değişiklikler yaparken bunları, duyulan ihtiyaçlara göre değil, daha çok üzerlerindeki baskılara göre yapmak zorunda kalmışlardır. Mahkemeler (ticaret ve nizamiye mahkemeleri) onların istekleri doğrultusunda düzenlenmiş. Kara ve Deniz Ticareti, Ceza ile Ceza ve Hukuk Usulü Kanunları keza aynı baskılar sonucu büyük ölçüde Batı'dan aynen veya kısmen değiştirilerek alınmıştır. Hatta bizzat Gülhane Hatt-ı Hümâyünu'nun ve Islahat Fermanının İlanında ve muhteviyatında da bu baskılar rol oynamıştır. O halde Türk hukukunun laikleşmesi, Batı hukukundan yapılan bu iktibaslarla daha Tanzimat döneminde başlamıştır denebilir. Ancak yine de söz konusu değişiklikler esnasında, hakim hukuk sistemi olan İslam hukukuna açıkça ters düşülmemesine belirli bir özen gösterildiği belirtilmelidir.