THE IMPACT OF PELVIC ORGAN PROLAPSE ON QUALITY OF LIFE


Çakır H. B.

MUNZUR INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCH AND INNOVATION CONGRESS, Tunceli, Turkey, 6 - 07 August 2024, pp.222-223, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Tunceli
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.222-223
  • Istanbul Medipol University Affiliated: Yes

Abstract

THE IMPACT OF PELVIC ORGAN PROLAPSE ON QUALITY OF LIFE

Pelvic organ prolapse (POP) is defined as the descent of one or more of the anterior and posterior vaginal walls, the uterus (cervix) or the apex of the vagina. The quality of life of women is affected due to problems such as vaginal doming, pelvic pressure, urinary incontinence due to cystocele, recurrent urinary tract infection, odor due to rectocele, urgent defecation due to vaginal prolapse. 

The symptoms of POP cause negative changes in body image, discomfort, frustration, irritability, unhappiness, depression, anxiety and sadness in women. Despite being a common health problem, patients may not be willing to talk about it unless asked, which can lead to inadequate treatment and worsen a woman's quality of life. Treatment modalities for POP include conservative methods and surgical treatment. The main goal of treatment in POP should be to improve the deteriorated quality of life. Studies have shown that surgical interventions generally improve the quality of life in POP. Studies have supported that women who undergo multiple surgical procedures such as vaginal, abdominal, laparoscopic or robotic surgery have a better quality of life compared to the pre-intervention stage. Moreover, surgical interventions were effective in improving mental, social and physical aspects of quality of life. The major contributor to improved quality of life may be the rapid improvement of symptoms such as urinary incontinence, pelvic pain, dyspareunia and fecal incontinence, which may lead to improved physical aspects of quality of life in particular. Conservative treatments such as exercise and pelvic floor muscle training have not been found to be effective in improving patients' quality of life. Conservative treatments are generally beneficial in the early stages of prolapse. Surgical treatment was found to be effective in advanced prolapse that impairs quality of life.

Keywords: pelvic organ prolapse, quality of life, body image, conservative methods

PELVİK ORGAN PROLAPSUSUNUN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ

Pelvik organ prolapsusu (POP), ön ve arka vajinal duvarlardan bir veya daha fazlasının, uterusun (serviks) veya vajinanın apeksinin aşağı inmesi olarak tanımlanmaktadır. Vajinal prolapsustan kaynaklı vajinal kubbeleşme, pelvik basınç, sistosele bağlı üriner inkontinans, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, rektosele bağlı koku, acil dışkılama gibi problemlerden kaynaklı kadınların yaşam kalitesi etkilenmektedir. POP’un semptomları kadınlarda vücut imajında olumsuz değişiklikler, rahatsızlık, hayal kırıklığı, sinirlilik, mutsuzluk, depresyon, kaygı ve üzüntüye neden olmaktadır. Yaygın bir sağlık sorunu olmasına rağmen, hastalar sorulmadıkça bu konuda konuşmaya gönüllü olmayabilir ve bu da tedavinin yetersiz kalmasına ve kadının yaşam kalitesinin daha da kötüleşmesine neden olabilir. POP’ta tedavi yöntemleri olarak konservatif yöntemler ve cerrahi tedavi yer almaktadır. POP’ta uygulanan tedavinin asıl amacı bozulan kalitesini düzeltmek olmalıdır. Yapılan çalışmalarda POP yaşam kalitesini genellikle cerrahi müdahalelerin artırdığı tespit edilmiştir. Vajinal, abdominal, laparoskopik veya robotik cerrahi gibi birden fazla cerrahi prosedür geçiren kadınların, müdahale öncesi aşamaya kıyasla daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olduğu çalışmalarda desteklenmiştir. Ayrıca, cerrahi müdahaleler yaşam kalitesinin zihinsel, sosyal ve fiziksel yönlerini iyileştirmede etkiliydi. Yaşam kalitesini iyileştirmesinin en büyük etkeni üriner inkontinans, pelvik ağrı, dispareuni ve fekal inkontinans gibi semptomların hızla iyileşmesi ve bunun özellikle yaşam kalitesinin fiziksel yönlerinin iyileşmesine neden olması olarak düşünülebilir. Egzersiz ve pelvik taban kas egzersizi gibi konservatif tedaviler hastaların yaşam kalitesini iyileştirmede etkili olmadığı tespit edilmiştir. Konservatif tedaviler genel olarak prolapsusun erken evrelerinde yararlı olmaktadır. Yaşam kalitesini bozan ileri evre prolapsuslarda cerrahi tedavinin etkin olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: pelvik organ prolapsusu, yaşam kalitesi, vücut imajı, konservatif yöntemler